xxx - suitable for people over 18
Perşembe, Kasım 28, 2002
      ( 11/28/2002 ) deddaq  
"yüce tanrım kadınlar çok güzel oluyorlar bunu nasıl yapıyorlar?"

ps : ben yazmadım i.b. in e.s adlı romanından bi cümle oluyorlar.. #




Çarşamba, Kasım 27, 2002
      ( 11/27/2002 ) deddaq  
mandalinayı portakala yüzbinmilyon kere tercih ederim soyması kolay. #



Pazartesi, Kasım 25, 2002
      ( 11/25/2002 ) deddaq  
patates soyma kası bulundu!
ünlü alman doktor prof. Annötig önkol üzerinde sadece ama sadece patates soyarken kullandığımız bir kas grubu keşfetti. aynı zamanda göz yakmayan soğanın da mucidi olan Annötig yaptığı keşfi şöyle anlatıyar : "aslında bana ilham veren karım oldu. birgün üniversiteden eve erken dönmüş oyalanıcak birşeyler arıyordum. patates soyan karımı izlerken arka arkaya 3 patatesi soyamadığını 2 patataesten sonra dinlenmeye ihtiyaç duyduğunu gözlemledim. karım eski bir boksördür, bu yüzden patates soyarken yorulması bana garip geldi ve araştırmalara koyuldum. sonunda doğan her insanda bulunan fakat patates soymadıkça kullanılmayan bu kas grubu keşfettim." doktorun anlattığına göre keşfine ilgi düşündüğündenn de büyük olmuş. dünyanın dört bir yanından profesörler bu buluşu deli saçması olarak nitelerken; Annötigin en büyük destekçisiyse ev hanımlarıymış. "hepside patates soymaktan şikayetçi yüzbinlerce kadının mailleri buluşumun en büyük kanıtıdır." diyen çılgın doktorun kadınlara bir de müjdesi var abfleks türevi bir alet geliştirdiğini söyliyen doktor bu alet sayesinde patates soymanın bir eğlenceye dönüşeceğini birkaç aylık bir çalışmayla 5-6 patatesin arkaarkaya soyulabileceğini belirtiyor. yalnız bu aletin piyasaya çıkması henüz kesinleşmedi çünkü dedikodulara göre amerikan mutfak aletleri devi "beverage" firması 71 milyon dolar harcıyarak geliştirdiği patates soyma makinasının satışlarını baltalayabilicek olan bu aletin imalatının durdurulması için prof. Annötig e yüklü bir meblağ önermiş. patates soyma piyasasını kim ele geçiricek bilinmez ama öyle ya da böyle kadınların patates soyma çilesi yakında sona ericek gibi gözüküyor. #




Cuma, Kasım 22, 2002
      ( 11/22/2002 ) deddaq  
"bilgisayarım iyce sapıttı" deriz ya benimki bu konuda çığır açmış durumda. bilgisayarı açtığımda karşıma desktopumdan önce mavi ekran çıkıyo, bilgisayarın isteği üzerine bi tuşa basıyorum ancak bi süre bekliyince kendine geliyo alet. yakında maviekran yerine BENİFORMATLA yazısıyla da açılabilir ki bunda kesinlikle haklı ama ben mp3 lerimi kaybetmek istemiyorum. aslında ne kadar mp3lerimi bahane etsemde, bu 5 senelik bi bilgisayar ve sadece 2 kez formatlandı yani üşengeç bi kişilik olduğum gerçeğiyle karşı karşıyayız. bu da sizi korkutmasın zira "dehşetli" planlarımı hayata geçircek azme hiçbir zaman sahip olamıycaımdan galaksimiz büyük bir tehlikeden kurtulmuş oluyor. #



Çarşamba, Kasım 20, 2002
      ( 11/20/2002 ) deddaq  
ohtellmenowwhatdoihavetodoyeahtellmenowwhat
doihavetodoiddoanythingwhatdoihavetodoiddoitall
whatdoihavetodoiddoitallforyouwhatdoihavetodoid
climbamountainwhatdoi havetodoidcrosstheocean
whatdoihavetodoiddoitallwhatdoihavetodoahhhhhhhh
toprovemylovetoyou? #


      ( 11/20/2002 ) deddaq  
bu yazı 10 sene sonraki ben tarafından yazılmıştır :
paramızın sarhoş olmaya yetmediği günlerdi. o sıralar müptelası olduğumuz barlardan birinde içiyorduk, birinin doğum günüydü sanırım. barın alt katındaki tuvalete indiğimde tuvaletin önünde bırakılmış kasalarca bira olduğunu keşfettim. biraları 2şer 3er yukarı taşımaya başladık, her tuvalete giden elinde biralarla dönüyordu. bir süre sonra içemiyceğimiz kadar biramız olmuştu. -yukarıya 15-20 ye yakın bira çıkarmıştık, sıcak kahverengi pilsenler sıcak ama beleş- barmenler durumdan kıllanıyor olmalıydı çünkü bira satın almadığımız halde boş şişeler masada birikiyordu. içtiğim onca biradan sonra ben çok sarhoştum ve diğer herkes bunu çok eğlenceli buluyordu. bi ara birinin sandalyeden düştüğünü hatırlıyorum çok gülmüştük belki de düşen kişi bendim tam olarak emin diilim. gecenin ilerleyen saatlerinde bizim masadan kalkıp bi çiftin masasına oturduğumu da hatırlıyorum fakat ne konuştuk onu bilmiyorum.. dediğim gibi çok sarhoştum. uzunca bi süre sonra "ben bi işiyip gelicem" diyip çiftin masasından kalktım. tuvalette işerken saate baktığımda şu düşünce dışında herşey silindi bi anda : oha çok geç olmuş eve gitmeliyim. böylece bizimkileri barda bırakıp eve doğru yollandım. bundan sonrası yani; başım önde istiklal caddesini katedişim dolmuşlara varışım dolmuştan nasıl indiğim yatağıma ulaşmam ve en önemlisi ayakkabılarımı ne zaman çıkardığım tüm bunlar biraz bulanık. sabah kimseye bişey söylemeden eve gittiğimi hatırladığımda bu beni çok eğlendirmişti doğrusu..

#




Çarşamba, Kasım 13, 2002
      ( 11/13/2002 ) deddaq  
pazar günleri kapıcı gelmediğinden bakkala gaste ve ekmek almaya ben giderdim. bakkalımız 2 dakkalık mesafede olduğu halde paraları avucumun içinde öyle bi sıkardım ki, tezgahın üstüne bıraktığımda paralar buruş buruş olurdu. gasteleri ekmei bir de gofletimsi birseyleri alır eve dönerdim. goflet konusu hassastı. ya 1 tane alır yolda ağzıma tıkar ya da 3 tane alır yine 1 tanesini ağzıma tıkar, diğer 2 sini kardeşimle paylaşırdım. sanırım kardeşi olan herkes yapmıştır bu bencilliği, belkide kurnazlığı demeliyim. eve gelince sabah ve hürriyetin arka sayfa kadınlarına şööle bi bakıp kahvaltımı ederdim. aldığımız 4 adet gasteye rağmen pazar günleri sıkıcıydı hep.. aaa az daha unutuyordum uçan kaz diye bi çizgi film vardı ben çok severdim soora kara şimşek de pazarlarıydı galiba çok delikanlı çocuktu şu maykıl #



Pazar, Kasım 10, 2002
      ( 11/10/2002 ) deddaq  
allahdan mail geldiini düşünsenize "orucunuz kabul edilmiştir başarılarınızın devamını dilerim" öhaeheahö #



Cuma, Kasım 08, 2002
      ( 11/08/2002 ) deddaq  
dünyanın en uzun süreli şans eseri yolda birbirine rastlama olayı istiklal caddesinde gerçekleşti. evine dönmekte olan ahmet h. ile henüz taksime gelmiş olan murat b. adlı kişiler megavizyonun hemen önünde karşılaştılar. askerlik arkadaşı olan bu iki manyak yanlarında arkadaşları olduğu halde hiç yer değiştirmeden hatta "hadi bi yerlere gidelim de oturup konuşalım" dahi demeden tam olarak 3 saat 12 dakika konuştular. ahmetin sevgilisi s. talihsiz karşılaşmanın yaklaşık 40. dakikasında "üfff ahmet yeter ben eve gidiyorum" diyerek çekip giderken muratın arkadaşları t. ve k. de bundan 10 dakka soora aralarında "bunlar gay galiba abi" şeklinde konuşarak oradan ayrıldılar. ahmet sevgilisi giderken bi anlık tereddüt gösterdiyse de muratın kararlı bakışları karşısında duruma müdahele etmedi. muratın arkadaşlarının gitmiş olduğunu ise ancak 1 saat sonra farkettiler. 3 saat 12 dakikalık konuşmaları sırasında tam 38 kez "ne günlerdi be abi" diyerek bir başka rekora daha imza atmış olabiliceklerine dikkat çeken ahmet, "peki en sonunda nası ayrılabildiniz" sorusuna "hava kararınca kendimize geldik zaten konuşucak birşey de kalmamıştı" şaşırtıcı yanıtını verdi. "bi ara mutlaka görüşelim" diye olay yerinden ayrılan şahıslar olayın üstünden 4 ay geçmesine rağmen birbirlerini arayıp sormadılar.. ahmet sevgilisinden ayrıldı.. muratın arkadaşları ise askere gitmemek için yunanistana sınırından girmeye çalışırken türk askeri tarafından vurularak can verdi. #



Çarşamba, Kasım 06, 2002
      ( 11/06/2002 ) deddaq  
yanından geçen ambulansın siren sesini duyduğunda irkildin. ambulanstaki adamla yer değiştirmeyi istiycek kadar mutsuz muydun gerçekten?? peki ya ambulanstaki, adam diil de kadınsa ömrünün sonuna kadar oturarak işemeye razı olucak kadar da mutsuz muydun?? iyi ama neden?? #



Pazartesi, Kasım 04, 2002
      ( 11/04/2002 ) deddaq  
kullanılmış les kitabımın sahibine sesleniyorum hadi geometri sorularının içine etmişsin o açıya a bu açıya 180-a demişin olur olmaz yerlerde üçgenler yamuklar oluşturmuşsun da o türkçe sorularının hali ne manyak mısın kardeşim. #



archives:


burcum ne diyo


barisbilginn@gmail.com

Powered by Blogger

Ana Sayfa Önceki Kayıtlar