xxx - suitable for people over 18
Perşembe, Ocak 30, 2003
      ( 1/30/2003 ) deddaq  
arabayla bir yerlere gidilirken müziğin sesini normal şartlardan 1-2 desibel daha fazla açarak anne veya babamın -o an için arabayı kimin kullanıdığına bağlı bu- yüksek sesli müziğe dayanıklılığını test ediyorum. babamın rekoru 2 dakika 19 saniye iken annemin ki yannızca 4 saniye. deneklerin tepkileri de genelde farklı oluyor. babam bana hiçbirşey söylemeden adeta bir hatamı düzeltircesine teybin sesini kısarken, annem "barış kıs şunu kafam çekmiyor" gibisinden dırdır etmeyi tercih ediyor. sonuç olarak annem ümitsiz vaka bu konuda fakat babamdan bayaa ümitliyim yavaş yavaş alıştırcam onu.. #



Pazartesi, Ocak 27, 2003
      ( 1/27/2003 ) deddaq  
sonunda işe yarar konularda çalışmaların yapıldığı bir kurum bulmanın sevincini yaşıyorum tez konumu bile seçtim topluma yararlı olmak için sabırsızım : nocturnal penile tumescence monitoring in erectile male (erişkin erkeklerde gece penis hareketlerinin izlenmesi)
#




Perşembe, Ocak 23, 2003
      ( 1/23/2003 ) deddaq  
condition very red is announced...even the pope is in danger #



Salı, Ocak 21, 2003
      ( 1/21/2003 ) deddaq  
ne zaman eve bir düğün davetiyesi gelse ve annemler "gidicez mi napıcaz" diye konuşmaya başlasalar benden gelmemi istemeseler dahi adeta bir refleks olarak "ben gelmem" deyiveririm. düğünlerle ilgili bildiğim tekşey düğünlere gidilmemesi gerektiği başka hiçbirşey hatırlamıyorum bu konuda. tüm düğün anılarım diğer hatırlamak istemediklerimle birlikte bilinçaltımda konuçlanmış olmalı. yani anlatmak istediğim şu ki ben hiçbir şekilde bir düğün salonuna ayak basmaya ikna edilemem.. beni oyuna getirdiler. arabayla halamlara gidiyorduk ki "önce bir yere uğrıycaz" dediler, hiç şüphelenmedim. ancak "barış bi dikkat et yakup düğün salonunu görürsen haber ver" dediklerinde işe uyandım. "ben arabada bekliyim nolur" yakarışlarım öyle şiddetle kınandı ki hoşnutsuz pozuma geçip olacaklara katlanmaya karar verdim:
sexpistols-clash-ramones eşliğindeki bir araba yolculuğundan düğün salonuna adım atış aşağı yukarı boyut değiştirmek gibi bir mevzu. hayır boyut değiştirmişliğim yok ama öyle tahmin ediyorum işte..
babanızın "ooo naber yaa" diye öpüp sizin tanımadığınız bir sürü adam, yaşları 3-10 arasında değişen ortalıkta koşuşan biton velet, ayrı masalarda kümelenmiş tesettürlü genç kızlar racon delikanlılar, herbiri ayrı mafya babası pis suratlı adamlar, ağır, insanın gözlerini yakan sigara dumanı, her nedense bana düşmüş bir genelevi çağrıştıran kırmızı-sarı-yeşil ışıklandırma.. sanki "how to disappear completely" nin klip çekimindeyiz ben de başroldeyim.. bi ara o kadar daraldım ki babamın kimseyi öpmediği bir anı yakalayıp bi kez daha arabada beklemeyi teklif ettim yutmadı. öylece dikilip havayı seyretmekten bıkıp tanımadığım insanları öpmeye başlıycağımda ise bi masa bulup oturduk, kalabalığa arkamı dönüp sandalyeye yapışınca biraz sakinleştim, hem masada bikaç tanıdık amca da vardı. "ee okul bitti napıyosun şimdi" ler başladı, birazcık oyaladı beni. masada açık bi çiizi paketi gördüm biraz da onla ilgilendim aslında hepsini yediğimi itiraf etmeliyim. neyse tam "ee daha başka" faslına geçilmişken birden ışıklar söndü yaptığı iş icabı acınası ve tabii bıyıklı bir adam "işte gelinle damat geliyoor" die güya ortalığı kızıştıraraktan yalandan bağrındı veee noel şarkısı türevi bir şarkı eşliğinde, yaptıkları kutsal görevin bilincinde elleri meşaleli iki garson önde gelinle damat arkada sahneye gelip dans etmeye başladılar.. tam olarak ne zaman oldu bilmiyorum ama o aptal neşeli müzik ve meşaleli garsonlar eşliğinde gözyaşlarına boğulup kafamı yeşil masaya vurmam icabederken kocaman bir gülümseme suratıma yerleşiverdi. biz ordan ayrılanana kadar da geçmedi.. sanırım kısa bir süreliğine delirdim.
#




Çarşamba, Ocak 08, 2003
      ( 1/08/2003 ) deddaq  
"hiç kedi çükü emdiniz mi?" başlıklı maille tüm ülkeyi ayağa kaldıran k.h. adlı türk genci sitemize müthiş açıklamalarda bulundu. bu yazıda biz ondan "hüseyin" kod adıyla bahsedeceğiz.
hüseyin (28) bundan 5 yıl önce eşini ve çocuğunu trafik canavarına kurban verince kendini meditasyona adamış bu uğurda nepaldi hindistandı tam 7 ülke gezmiş. hemen her arınma yolunu denemiş.. "sonunda aradığımı mısırda buldum" diyor hüso "mısırlıların kedi başlı kadın vücutlu bast tanrısı çok ilgimi çekti ve konuyu araştırmaya karar verdim. bunun için hiyeroglif dilini öğrenmem gerekti ve sırf bu dili öğrenmek 2 yılımı aldı. bu süre içinde mısırlıların kedilere tapınmalarının bastla sınırlı kalmadığını gördüm. günümüzde bile kediler inanılmaz önemli mısırlılar için herhangi bir kediye saygıda kusur eden birini göremezsiniz mısırda."
antik mısır dilini öğrenen hüso 1 yıl boyunca kedilerle ilgili dökümanları taramış sonunda kediçüküemme ayinlerine rastlamasını şöyle anlatıyor. "çok sinirli olduğum bir akşamdı, artık bu işten bıkmıştım mısıra gelişime burda 3 yılımı harcamama lanet ediyordum. istanbula dönmek için uçakta bilet bile ayırtmıştım.. tam bu sırada kapı çaldı. benim kedi fetişimi bilen mısırlı dostlarımdan biriydi gelen çok önemli dökümanlar bulduğunu söylüyordu. peki dedim son kez uçağa binmeden önce onlara bakıcaktım. ertesi gün dökümanları getirdi. 100 sayfalık bir papirüs demeti tutuyordu elinde. ilk cümleyi okuduğumda kalbim hızla çarpmaya başladı aradığımı bulduğumu anlamıştım."
"kedilere zevk vererek arınma" hüseyinin okuduğu ilk cümle buymuş ve 100. sayfanın son cümlesini okuyana kadar da başını kaldıramamış papirüslerden.. "uçağı filan unutmuştum sabaha kadar gözümü kırpmadan okudum. papirüslerde kediçüküemme ayinleri tüm detaylarına kadar açıklanmıştı. insan okurken bile yüce bir gücün varlığını etrafında hissedebiliyor arınmayı, kötülüğün vücudundan akıp gidişini duyumsuyordu. okumayı bitirdiğimde ilk denememi yapmak için sabırsızlanıyordum. fakat ayin için en az onbir kişi gerekiyordu. bu yüzden ben de istanbula dönerek mail aracılığıyla kendime yandaşlar aramaya başladım. şu an altı kişiyiz beş kişi daha -bakınız onbir eksi altı- bulursak sonunda bir kediçüküemme ayini gerçekleştirebilicem.. böylece denemediğim yöntem yemediğim bok kalmıycak" aferin sana hüseyin. #




archives:


burcum ne diyo


barisbilginn@gmail.com

Powered by Blogger

Ana Sayfa Önceki Kayıtlar